Avrupa'nın önde gelen bankalarından biri olan UniCredit, Almanya merkezli Commerzbank'taki hissesini %29,9'a çıkarmak için Avrupa Merkez Bankası'na (ECB) başvurdu. UniCredit, Alman bankasında halihazırda %9,5'lik doğrudan hisseye ve %18,5'lik bir türev aracına dayalı hissedarlığa sahip. Bu adım, Avrupa bankacılık sektöründeki milliyetçilik gerilimlerini yeniden gündeme taşıdı.

UniCredit ve Alman Devleti Karşı Karşıya

UniCredit, daha önce Commerzbank'ı tamamen satın almaya yönelik bir dizi girişimde bulunmuş, ancak bu hamleler Alman devlet yetkilileri tarafından engellenmişti. Eylül ayında Alman devleti, Commerzbank'taki hisselerini satışa çıkardığında UniCredit agresif bir şekilde bu hisselere talip oldu. Ancak Almanya Başbakanı Olaf Scholz, UniCredit'in bu hamlesini "dostça olmayan bir saldırı" olarak niteledi.

Alman Maliye Bakanı Christian Lindner ise bir ay sonra yaptığı açıklamada, Commerzbank'ın Almanya'ya ait kalmasının stratejik önemine dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı: "Commerzbank, kârlılığını artırmada ve yapılarını modernleştirmede büyük başarı elde etti. Bu yüzden hissedarlar olarak Commerzbank'ın bağımsızlık stratejisinin doğruluğuna inanmayı sürdürüyoruz." Bununla birlikte, Lindner, uzun vadede Commerzbank'ı tamamen özelleştirmek istediklerini belirtti.

Commerzbank’ın Durumu ve UniCredit’in Stratejisi

Commerzbank, halen 42 bin çalışanı ve 800 şubesiyle Almanya genelinde faaliyet gösteriyor. 2008 küresel mali krizinde milyarlarca euro zarar eden banka, 18,20 milyar euro devlet yardımı alarak ayakta kalabilmişti. Bugün ise Berlin yönetiminin bankada %12 oranında hissesi bulunuyor. Commerzbank'ın en büyük hissedarlığını üstlenen UniCredit, bu pozisyonunu daha da güçlendirmek istiyor. Banka ayrıca İtalyan rakibi Banco BPM için de teklif sunarak büyük bir büyüleme stratejisi izliyor.

Toyota, Lexus İçin Elektrikli Araç Üretim Tesisi Kuracak Toyota, Lexus İçin Elektrikli Araç Üretim Tesisi Kuracak

Avrupa Bankacılığında Yeni Dönemin Habercisi mi?

UniCredit'in agresif hamleleri, Avrupa finans piyasasındaki rekabeti kızışdırıyor. Alman devletinin Commerzbank'ı ulusal bir değer olarak görmesi ve şimdilik bu bankanın kontrolünün yurtdışına geçmesine karşı direnç göstermesi, küresel bankacılık sistemindeki milliyetçi yaklaşımları güzler önüne seriyor.

UniCredit CEO'su Andrea Orcel'in, bankaların birleşimini gündeme getirmek için Commerzbank yönetimiyle görüşmelere devam ettiği belirtiliyor. Ancak Almanya, şu anda UniCredit'in şirket içindeki etkisini sınırlamaya odaklanmış durumda. Bunun, Avrupa’nın bankacılık sahnesinde uzun vadeli diplomatik ve ekonomik gerilimlere yol açabileceği öngörülüyor.

BlackRock ve Diğer Oyuncular

ABD'li varlık yöneticisi BlackRock'ın da Commerzbank'ta %7,2 oranında hissesi bulunuyor. Bu, bankanın geleceği üzerinde uluslararası bir rekabetin kapılarını aralayabilir. UniCredit’in bu denli ısrarlı tavrı, hem Almanya’nın hem de uluslararası piyasalardaki aktörlerin dikkatle izlediği bir süreci çoktan başlatmış durumda.

Şimdi gözler, Avrupa Merkez Bankası'ın UniCredit'in başvurusuna vereceği yanıta ve Almanya’nın bu durum karşısında atacağı adımlarda.