Nissan Motor hisseleri, Japon otomobil üreticisinin Honda Motor ile bir holding şirketi çatısı altında birleşerek daha büyük bir varlık oluşturma planlarının basında yer almasının ardından hızla yükseldi. Nikkei gazetesinin haberine göre, bu birleşme, büyüyen elektrikli araç (EV) pazarında rekabet gücünü artırmak ve sektörde daha sağlam bir yer edinmek amacıyla atılmış önemli bir adım olabilir.
Hisselerde Ters Tepki
Birleşme haberlerinin ardından Nissan hisseleri %23,7'lik etkileyici bir artış gösterdi. Bu yükseliş, yatırımcıların olası ortaklığa olan güvenini yansıtırken, Honda hisseleri ise %3 oranında değer kaybederek piyasada farklı bir tepki ortaya koydu. Uzmanlar, Honda yatırımcılarının, birleşmenin getirebileceği operasyonel değişikliklere dair çekinceleri olabileceğini belirtiyor.
Mitsubishi Motors da Planın Parçası
Haberde ayrıca Nissan'ın, %24'lük payla en büyük hissedarı olduğu Mitsubishi Motors’u da bu holding yapısına dahil etmeyi planladığı ifade edildi. Bu üçlü birleşmenin gerçekleşmesi durumunda, sektörde önemli bir dönüşüm yaşanabilir.
Nissan İçin Bir Kurtuluş Hamlesi
Nissan, son yıllarda yaşadığı finansal sıkıntılar ve zayıflayan Renault ortaklığının ardından yeniden yapılanma ihtiyacı içindeydi. Şirket, daha önce 9.000 çalışanını işten çıkarma ve küresel üretim kapasitesini %20 oranında azaltma planlarını duyurmuştu. Uzmanlar, birleşmenin Nissan için hayati bir hamle olabileceğini belirtiyor. AutoForecast Solutions CEO’su Joe McCabe, CNBC’ye yaptığı açıklamada, "Nissan, şu anda rekabet ettiği hiçbir segmentte lider değil. Yeniden canlanmak için büyük bir değişime ihtiyacı var," dedi.
Elektrikli Araç Pazarında Güçlü Bir Rakip
Honda ve Nissan’ın birleşmesi, özellikle elektrikli araç sektöründe yeni bir güç yaratabilir. Bu birleşme, şirketlerin araştırma ve geliştirme yatırımlarını artırarak, büyüyen pazar taleplerine daha etkin bir şekilde yanıt vermelerini sağlayabilir.
Birleşmeye dair resmi bir açıklama yapılmamış olsa da, tarafların yakında bir mutabakat zaptı imzalaması bekleniyor. Eğer plan gerçekleşirse, bu hamle sadece Japon otomotiv sektöründe değil, küresel ölçekte de dengeleri değiştirebilecek bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
