İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi'nin şubat ayı olağan toplantısı, "Küresel Gelişmeler Işığında 2025 Yılında Türkiye Ekonomisine Bakış: Riskler ve Fırsatlar" ana gündemiyle İstanbul’da gerçekleştirildi. Toplantı, Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda yapıldı.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Açıl Sezen moderatörlüğünde; gazeteci Afşin Yurdakul, Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Altay Atlı ve İstanbul Ekonomi Danışmanlık Kurucu Ortağı Sinan Ülgen katılarak, küresel gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundular.
“Gidişat Çok Hızlı ve Sarsıcı”
Bloomberg HT’nin haberine göre, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, dünya sisteminde beklenmedik hızda ve büyük şaşkınlık yaratacak şekilde önemli gelişmeler yaşandığını belirtti. Bahçıvan, “İyimserler müzakere ve diyalog yoluyla yeni bir küresel dengenin oluşacağına inanırken, karamsarlar üçüncü dünya savaşı riskinin arttığını söylüyor. Son 30 yılın dengeleri değil, 1945 yılında kurulan dengeler yıkılıyor. NATO başta olmak üzere uluslararası kurumlar sarsılıyor, Avrupa’nın geleceği tartışılıyor. Küreselleşmeden uzaklaşma ve yeni korumacılık da ABD başkanlık seçimlerinden sonra ülkelerin gündemini işgal etmeye başladı. Gidişat çok hızlı ve sarsıcı. Karşımızda çok büyük bir tablo var” dedi.
Korumacılık ve Ticaret Savaşları Öne Çıkıyor
Bahçıvan, “Küreselleşmenin ana itici gücü olduğu bir dünyadan, korumacılığın ve ticaret savaşlarının öne çıktığı bir dünyaya doğru ilerliyoruz” diyerek, gelişmiş ülkelerin “içeride üretim” fikrini benimsediğini söyledi. Bu dönüşümün sanayi politikalarında dijitalleşme ve yeşil enerji dönüşümüne öncelik verdiğini belirten Bahçıvan, yapay zeka teknolojileri, yarı iletkenler, elektrikli araçlar ve batarya üretiminin sektörel anlamda öne çıktığını vurguladı.
ABD-Çin Ticaret Savaşının Etkileri ve Nadir Elementler
Bahçıvan, ABD ekonomisinin bu yıl 30 trilyon doların biraz üzerinde bir büyüklüğe ulaşmasının beklendiğini hatırlatarak, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının artmasının yaratacağı sonuçları ele aldı. Bahçıvan, Çin'in büyük bir pazarda yüksek gümrük duvarlarına maruz kalması durumunda, bu kapasite fazlasını dünya pazarlarına fiyat kırarak yayma ihtimalinin önemine dikkat çekti. Ayrıca, yarı iletkenler ve elektrikli araç üretiminde kullanılan nadir elementlerin gelecekte ülkeler arasındaki gerginlikleri artırabileceğini ifade etti.
AB’ye Yönelik Riskler ve Gerekli Önlemler
ABD'nin gümrük tarifelerinin AB'ye yönelik de uygulanması ihtimali üzerine endişelerini dile getiren Bahçıvan, AB ekonomisinde yaşanan yapısal tıkanmanın ve artan gelir eşitsizliğinin aşırı milliyetçilik yanlısı siyasi akımları güçlendirdiğini belirtti. Bahçıvan, ABD’nin AB’ye yönelik gümrük tarifesi uygulamasının AB'deki durumu daha da karmaşıklaştırabileceğini ve bu süreçte gerekli önlemlerin hızlı bir şekilde alınması gerektiğini söyledi.
Dünyada Çoklu Kriz Ortamı ve Zayıf Büyüme
Bahçıvan, 2025 yılı itibarıyla küresel ekonominin zayıf ve kırılgan bir büyüme gösterdiğini belirtti. Büyümenin hizmet sektörleri tarafından yönlendirildiğini, ancak imalat sanayilerinin daralma içinde olduğunu ifade etti. Bahçıvan, büyümenin bölgesel olarak dengesiz dağıldığını ve risklerin hiç olmadığı kadar yüksek olduğunu söyledi. Küresel ticaret gerilimlerinin enflasyonist riskleri artırdığına ve faiz oranlarının kriz sonrası yüksek seyrettiğine dikkat çekti.
Bahçıvan, "Kırılganlıkları yüksek gelişmekte olan ülkeler için bu ortamın elverişli olduğunu söylemek zor. Gelişen ülkelerdeki doğrudan yabancı yatırım artışının, gelişmekte olan ülkelere kıyasla çok daha yüksek olduğunu görüyoruz" dedi.