Ticaret savaşı endişeleri, ekonomik büyüme kaygıları, siyasi gerilimler ve jeopolitik gelişmeler, yatırımcıların riskli varlıklardan kaçmasına ve güvenli liman arayışına girmesine neden oluyor. Bu da altına olan talebi artırarak, sarı metalin 3.000 dolar seviyesini aşmasına yol açtı. Altının yükselmesinin arkasında birkaç önemli etken bulunuyor.
Ticaret Savaşının Etkisi ve Fed’in Faiz Kararları
Altın, özellikle ticaret savaşından faydalandı. ABD Başkanı Donald Trump’ın, AB'nin Amerikan viski ihracatına yüzde 50 vergi koymasının ardından, Avrupa şarabı ve diğer alkollü içeceklere de yüzde 200 gümrük vergisi uygulanacağına dair uyarılar altının değerini artırdı. Ayrıca, Şubat ayında açıklanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri, fiyat baskılarının hafiflediğini göstererek Fed’e faiz oranlarını düşürme için daha fazla alan sağladı. Bu durum, getiri sağlamayan altının cazibesini artırarak yatırımcıları güvenli liman varlıklarına yönlendirdi.
Güçlü ETF Talebi ve Merkez Bankası Alımları
Altının yükselmesini destekleyen bir diğer faktör ise güçlü ETF talebi oldu. Bu yıl, altın borsa yatırım fonları (ETF) varlıkları yaklaşık 3.5 milyon ons artarak neredeyse 86.4 milyon onsa ulaştı. Çin’in alımlarını üst üste dördüncü ayda da sürdürmesi ve merkez bankalarının altın alımlarına devam etmesi, altına olan talebi daha da güçlendirdi. Merkez bankaları 2024 yılında 1.045 ton altın satın alarak toplam talebin yaklaşık beşte birini oluşturdu. Bu trendin 2025’te de devam etmesi bekleniyor.
Altın Fiyatları Artıyor: 3.017 Dolar
Altın, bu gelişmelerin etkisiyle haftalık yüzde 3 artışla 3.017 dolara kadar yükseldi. Yılbaşından bu yana kazancı ise yüzde 14’e yaklaştı. Bu artış, 2025'te altının ons başına 3.600 dolara kadar yükselmesi bekleniyor. Ticaret savaşları ve gümrük vergilerindeki belirsizliklerin altın fiyatlarını daha da artıracağı öngörülüyor.
3.300 Dolar Hedefi
Altın 3.000 dolar seviyesine ulaşmasının ardından, yatırımcılar bir sonraki adımın ne olacağını merak ediyor. Saxo Bank, kâr alımı nedeniyle fiyatların 2.930 dolara kadar geri çekilebileceğini belirtiyor. Ancak, küresel risklerin önemli ölçüde azalmadığı sürece, genel görünümün yükseliş eğiliminde olduğunu vurguluyor. Kuruluşa göre, kısa vadede 3.300 dolar hedefleniyor.
"Gizemli Bir El" Teorisi
Değerli metaller piyasası analisti Ross Norman, altının son dönemdeki fiyat artışının ardında gizli bir el olabileceğini iddia etti. Norman, altındaki yükselişi “geleneksel korelasyonların çoğunu görmezden gelerek” açıklıyor ve büyük, şeffaf olmayan bir oyuncunun piyasayı etkilemiş olabileceğini söylüyor. "Bu alımların hacmi çok yüksek ve piyasayı çarpıtmaya yetecek kadar büyük olabilir," diye ekliyor. Bu teoriyi savunan birçok analist, “büyük ve bilinmeyen bir oyuncunun altının yükselmesini yönlendirdiğini” düşünüyor.
Altının yükselişi, ticaret savaşı endişelerinden merkez bankası alımlarına kadar birçok faktörden etkileniyor. Bu gelişmeler, altının gelecekteki değerinin artabileceği ve 3.300 dolar gibi yeni hedeflere ulaşabileceği beklentisini güçlendiriyor.